Back to top

İnsan hakları savunucusu Bülent Şık beraat etti

Durum: 
Karar Temyizde
Vaka Hakkında

30 Nisan 2021 tarihinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesi, insan hakları savunucusu Bülent Şık’a İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesince “göreve ilişkin sırrı açıklama” suçundan Kasım 2019’da verilen 15 ay hapis cezasını bozarak, beraatine karar verdi. Ancak 5 Mayıs 2021 tarihinde, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi savcısı Yargıtay'a sunduğu temyiz dilekçesiyle bozma kararına itiraz etti.

26 Eylül 2019 tarihinde, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahekemesi, Bülent Şık’ın yasaklanan bilgilerin temini" suçlamasından beraatine karar verirken, "göreve ilişkin bilgilerin açıklanması" suçlamasından bir yıl üç ay hapis cezası verilmesine karar verdi.

Akademisyen ve insan hakları savunucusu Bülent Şık’ın yargılandığı davanın ilk duruşması 7 Şubat 2019 tarihinde İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’inde gerçekleşti. Bülent Şık, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen ve insan sağlığını tehdit eden kimyasal kirliliğe ilişkin araştırmanın sonuçlarını Nisan 2018 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınladığı yazılar aracılığıyla halka açıkladığı için “göreve ilişkin sırrın açıklanması,” “yasaklanan bilgileri temin” ve “yasaklanan belgeleri açıklama” suçlamalarıyla 5 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Bir sonraki duruşma 30 Mayıs 2019 tarihinde gerçekleşecek.

İnsan hakları savunucusu ve akademisyen Bülent Şık’a açılan davanın ilk duruşması 7 Şubat 2019’da Çağlayan Adliyesi’nde İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülecek. Bülent Şık, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen ve insan sağlığını tehdit eden kirliliğe ilişkin araştırmanın sonuçlarını halka açıkladığı için “göreve ilişkin sırrın açıklanması,” “yasaklanan bilgileri temin” ve “yasaklanan belgeleri açıklama” suçlamalarıyla 5 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.

Bülent Şık Hakkında

Bulent SikBülent Şık, halk sağlığı, gıda güvenliği ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı gibi konularda çalışan bir insan hakları savunucusudur. Daha önce gıda ve sulardaki kimyasal madde kalıntıları ve bunların insan sağlığına etkileri gibi konularda araştırmalar yaptı. Bülent Şık aynı zamanda Akdeniz Üniversitesi’nde akademisyen olarak ve üniversite bünyesindeki Gıda Güvenliği ve Tarımsal Araştırmalar Merkezi’nde Teknik Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. 2016 yılında Barış için Akademisyenler tarafından yayınlanan barış bildirisine imzacı olan Bülent Şık, bu sebeple Kasım 2016’da 677 sayılı KHK ile görevinden uzaklaştırıldı. Barış bildirisine imza attığı için hakkında “terör örgütü propagandası” yapmak suçlaması ile geçtiğimiz yıl dava açıldı ve İstanbul 22.

10 Mayıs 2021
İnsan hakları savunucusu Bülent Şık beraat etti

30 Nisan 2021 tarihinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesi, insan hakları savunucusu Bülent Şık’a İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesince “göreve ilişkin sırrı açıklama” suçundan Kasım 2019’da verilen 15 ay hapis cezasını bozarak, beraatine karar verdi. Ancak 5 Mayıs 2021 tarihinde, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi savcısı Yargıtay'a sunduğu temyiz dilekçesiyle bozma kararına itiraz etti.

Bülent Şık halk sağlığı, gıda güvenliği ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı gibi konularda çalışan bir insan hakları savunucusu ve akademisyendir. 2011 ile 2016 yılları arasında, Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’nin beş ilinde kanserojen kimyasalların toprağa, yeraltı ve yerüstü sularına, çeşitli gıdalara ve havaya ne ölçüde karıştığı ve bunun insan sağlığı açısından nasıl bir risk oluşturduğunu belirlemeye yönelik yürüttüğü kapsamlı bir halk sağlığı çalışmasında görev aldı. 2016 yılında, Barış için Akademisyenler tarafından yayınlanan barış bildirisini imzaladığı için araştırmadaki görevinden ayrılmaya zorlandı.

Bakanlığın yürüttüğü araştırma sonuçlarına göre bölgeden alınan bazı su ve gıda örneklerinde kamu sağlığını tehdit eder düzeyde pestisit, ağır metaller ve polisiklik aromatik hidrokarbonlar ile başka zararlı metaller bulunmuştu. 2018 yılında, Sağlık Bakanlığının çalışmanın bulgularını hala açıklamadığı ve halk sağlığını koruyucu herhangi bir önlem almadığını gören Bülent Şık araştırma sonuçlarını ulusal bir gazetede yayınladı. Araştırmanın açıklanması üzerine, Sağlık Bakanlığının suç duyurusunda bulunmasıyla insan hakları savunucusu hakkında soruşturma başlatıldı. Bülent Şık “göreve ilişkin sırrın açıklanması” ve “yasaklanan bilgileri temin” ve “yasaklanan bilgileri açıklama” suçlarından yargılandı. 29 Eylül 2019 tarihinde, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi insan hakları savunucusuna “yasaklanan bilgileri temin ve açıklama” suçlarından beraat, “göreve ilişkin sırrın açıklanması” suçundan 15 ay hapis cezası verilmesine karar verdi. Bülent Şık karara itiraz etti.

İstanbul Bölge Adliyesi 13. Ceza Dairesi beraat kararında Sağlık Bakanlığı tarafından Akdeniz Üniversitesi ile yapılan protokole, araştırma sonuçlarının Bakanlığın izni alınmadan açıklanıp yayınlanamayacağına dair hükmün, çalışmanın tüm bilgi ve belgeleri toplandıktan sonra toplu ve sistematik bir şekilde Bakanlık tarafından açıklanması amacıyla konduğunun anlaşıldığını ve bu sebeple sonuçların gizli ve sır vasfı taşımadığını belirtti. Buna dayanarak, ceza hükmünün karardan tamamen kaldırılmasına ve Bülent Şık’ın beraatine karar verdi.

Ancak, beraat kararına itiraz eden savcı Üniversite ve Bakanlık arasında imzalanan protokole göre bakanlığın izni alınmaksızın araştırma sonuçlarının açıklanamayacağının belirlendiği ve bakanlığın izni olmadıkça araştırma sonuçlarının hukuki yollara başvurarak açıklanmasının sağlanmasının gerektiğini belirtti. Savcı Yargıtay’a sunduğu temyiz dilekçesinde insan hakları savunucusunun bu yola başvurmadan sadece bilgilerin bakanlıkça açıklanmamasını gerekçe göstererek bulguları açıklamasının suç oluşturduğunu öne sürdü.

Sağlık Bakanlığının beş yıl önce yapılan bu çalışmanın bulgularını hala açıklamamış olması, Bülent Şık’ın araştırma sonuçlarını kamu yararını, sağlık ve sağlıklı bir ortamda yaşama hakkını savunmak için yayınladığını açıkça ortaya koymaktadır. Front Line Defenders insan hakları savunucusunun halk sağlığı yararına önemli bilgileri açıkladığı için cezalandırılmaya çalışılmasından büyük endişe duymaktadır. Front Line Defenders, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği beraat kararını sevinçle karşılamakta birlikte savcının bu kararı temyiz etmesini kınamaktadır. Yargıtay’ın insan hakları savunucusu Bülent Şık hakkında vereceği adil ve doğru tek karar beraatin onanması olacaktır.

27 Eylül 2019
Bülent Şık "göreve ilişkin bilgilerin açıklanması" suçlamasından bir yıl üç ay hapis cezasına çarptırıldı

26 Eylül 2019 tarihinde, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahekemesi, Bülent Şık’ın yasaklanan bilgilerin temini" suçlamasından beraatine karar verirken, "göreve ilişkin bilgilerin açıklanması" suçlamasından bir yıl üç ay hapis cezası verilmesine karar verdi. Sanığın işlediği iddia edilen suça ilişkin pişmanlık göstermediği gerekçesiyle hapis cezasında erteleme yapılmadı. İnsan hakları savunucusu kararı temyiz edecek.

Bülent Şık, Sağlık Bakanlığı tarafından Akdeniz Üniversite ile birlikte yürütülen ve insan sağlığını tehdit eden kimyasal kirliliğe ilişkin araştırmanın sonuçlarını Nisan 2018 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınladığı yazılar aracılığıyla halka açıkladığı için “göreve ilişkin sırrın açıklanması,” “yasaklanan bilgileri temin” ve “yasaklanan belgeleri açıklama” suçlamalarıyla 5 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyordu.

Front Line Defenders Bülent Şık’ın “yasaklanan bilgilerin temini" suçlamasından beraat etmiş olmasını memnuniyetle karşılamakla birlikte, hakkında verilen hapis cezası ile büyük endişe duymaktadır; ve bu suçlamaların yalnızca Bülent Şık’ın meşru ve barışçıl bir şekilde yürüttüğü insan hakları faaliyetlerine ilişkin olduğuna inanmaktadır.

5 Haziran 2019
Bülent Şık aleyhine açılan dava devam ediyor, bir sonraki duruşma 26 Eylül 2019 tarihine ertelendi

Akademisyen ve insan hakları savunucusu Bülent Şık’ın yargılandığı davanın ikinci duruşması 30 Mayıs 2019 tarihinde İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’inde gerçekleşti. Bülent Şık, Sağlık Bakanlığı tarafından Akdeniz Üniversite ile birlikte yürütülen ve insan sağlığını tehdit eden kimyasal kirliliğe ilişkin araştırmanın sonuçlarını Nisan 2018 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınladığı yazılar aracılığıyla halka açıkladığı için “göreve ilişkin sırrın açıklanması,” “yasaklanan bilgileri temin” ve “yasaklanan belgeleri açıklama” suçlamalarıyla 5 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.

7 Şubat 2019 tarihinde gerçekleşen ilk duruşmada mahkeme, Sağlık Bakanlığı’na müzekkere yazılarak suça konu rapor ile ilgili olarak raporun açıklanmasının yasaklanmasına dair bir karar alınıp alınmadığının ve ilgili birimlere iletilip iletilmediğinin sorulmasına karar vermişti. 30 Mayıs 2019 tarihli duruşmada Sağlık Bakanlığı mahkemeye cevaben üniversite ile bakanlık arasında yapılan sözleşmeyi iletti. Bülent Şık, sözleşmede ilgili bilgilerin açıklanmasının Bakanlığın oluruna bırakıldığı belirtilmişse de, sözleşmede bir gizlilik maddesinin bulunmadığının altını çizdi.

Bir önceki duruşmada mahkeme ayrıca Bülent Şık’ın Cumhuriyet Gazetesi'nde araştırma sonuçlarını açıkladığı yazılar dışında bu konuda medyada başka haberlerin, yazı veya yorumların yer alıp almadığını araştırmak için bir bilirkişi görevlendirmesi yapmıştı. 30 Mayıs 2019 tarihinde gerçekleşen ikinci duruşmada avukatların yaptığı açıklamalara göre, mahkemeye sunulan bilirkişi raporu, söz konusu bilgilerin Bülent Şık tarafından yayılmadığını, sanıktan önce kamuoyunca bilindiğini doğruladı.

30 Mayıs 2019 tarihli duruşmada Bülent Şık yaptığı savunmada, halk sağlığı alanında “korumanın tedavi etmekten iyi olduğunu” belirtti ve bahsi geçen rapor sonrasında Sağlık Bakanlığı’nın halk sağlığının korunması için ne gibi önlemler aldığının araştırılması talebinde bulundu ancak bu talep Mahkeme tarafından davanın esasına ilişkin bir katkı sunmayacağı gerekçesiyle kabul görmedi.

Hem bilirkişi raporunun hem de Sağlık Bakanlığı’nın cevabının Şık’ın suç işlemediğine yönelik bulguları desteklediğini kaydeden müdafii avukatları, derhal beraat kararı verilmesini talep etti ancak Mahkeme bu talebi de reddetti.

Mahkeme, Bülent Şık’a ve müdafii avukatlara esasa ilişkin savunma yapmaları için bir sonraki duruşmaya kadar süre verdi. 26 Eylül 2019 saat 14.00’da gerçekleşecek duruşmada Mahkemenin nihai kararını açıklaması bekleniyor.

Front Line Defenders Bülent Şık’a aleyhine devam eden dava ve kendisine yöneltilen suçlamalardan hala büyük endişe duymakta ve bunların yalnızca kendisinin meşru ve barışçıl bir şekilde yürüttüğü insan hakları faaliyetlerine ilişkin olduğuna inanmaktadır.

12 Nisan 2019
Bülent Şık aleyhine açılan dava devam ediyor, bir sonraki duruşma Mayıs’a ertelendi

Akademisyen ve insan hakları savunucusu Bülent Şık’ın yargılandığı davanın ilk duruşması 7 Şubat 2019 tarihinde İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’inde gerçekleşti. Bülent Şık, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen ve insan sağlığını tehdit eden kimyasal kirliliğe ilişkin araştırmanın sonuçlarını Nisan 2018 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınladığı yazılar aracılığıyla halka açıkladığı için “göreve ilişkin sırrın açıklanması,” “yasaklanan bilgileri temin” ve “yasaklanan belgeleri açıklama” suçlamalarıyla 5 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Bir sonraki duruşma 30 Mayıs 2019 tarihinde gerçekleşecek.

7 Şubat 2019 tarihinde gerçekleşen duruşmada Bülent Şık kendisine yöneltilen bütün suçlamaları reddetti. Bülent Şık savunmasında, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen söz konusu araştırmanın kamu sağlığını ve özellikle çocukların sağlığını ciddi anlamda tehdit eden kimyasal kirliliğin nereden kaynaklandığına ilişkin çok önemli bilgiler içermesine rağmen Sağlık Bakanlığı’nın araştırmadan elde edilen bilgileri açıklamadığını ve kamu sağlığını korumaya yönelik herhangi bir önlem almadığını ifade etti. Aynı zamanda Bülent Şık’ın avukatları kovuşturmanın genişletilmesi talebinde bulunarak mahkemeden ilgili kamu kurumlarına söz konusu araştırmanın sonuçları dikkate alınarak kamu sağlığını korumak adına ne gibi önlemler alındığının sorulmasını talep etti, ancak bu talep kabul edilmedi.

Mahkeme Sağlık Bakanlığı'na bir yazı yazarak davaya konu araştırmanın gizli tutulması gereken bir araştırma olup olmadığını sordu. Mahkeme ayrıca Bülent Şık’ın Cumhuriyet Gazetesi'nde araştırma sonuçlarını açıkladığı yazılar dışında bu konuda medyada başka haberlerin, yazı veya yorumların yer alıp almadığını araştırmak için bir bilirkişi görevlendirmesi yaptı. Sağlık Bakanlığı’nın ve bilirkişinin ilgili sorulara cevap vermek için 30 Mayıs 2019 tarihinde gerçekleşecek duruşmaya kadar süresi var.

Bununla birlikte, savcılık Bülent Şık aleyhine sosyal medya paylaşımları sebebiyle ve “terör örgütü propagandası” yapma suçlamasıyla açılan soruşturma ile ilgili 16 Ocak 2019 tarihinde takipsizlik kararı verdi. Soruşturma, Bülent Şık’ın silahlı çatışmanın çevre ve halk sağlığına  olumsuz etkilerini ele aldığı dört adet yazısını Bianet adlı haber sitesinde yayınlaması ve Bülent Şık’ın Türk Tabipler Birliği tarafından yayınlanan ‘Savaş bir Halk Sağlığı Sorunudur’ isimli basın bildirisini sosyal medya hesapları üzerinden paylaşması üzerine açılmıştı.

Front Line Defenders sosyal medya paylaşımları sebebiyle Bülent Şık aleyhine açılan soruşturmanın kapatılmış olmasını memnuniyetle karşılamakla birlikte, Bülent Şık’a aleyhine devam eden dava ve kendisine yöneltilen suçlamalardan hala büyük endişe duymakta ve bunların yalnızca kendisinin meşru ve barışçıl bir şekilde yürüttüğü insan hakları faaliyetlerine ilişkin olduğuna inanmaktadır.

29 Ocak 2019
Bülent Şık’a Sağlık Bakanlığı raporunu açıklamaktan dava açıldı

İnsan hakları savunucusu ve akademisyen Bülent Şık’a açılan davanın ilk duruşması 7 Şubat 2019’da Çağlayan Adliyesi’nde İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülecek. Bülent Şık, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen ve insan sağlığını tehdit eden kirliliğe ilişkin araştırmanın sonuçlarını halka açıkladığı için “göreve ilişkin sırrın açıklanması,” “yasaklanan bilgileri temin” ve “yasaklanan belgeleri açıklama” suçlamalarıyla 5 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.

Acil Eylem Çağrısını İndir (PDF)

Bülent Şık, halk sağlığı, gıda güvenliği ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı gibi konularda çalışan bir insan hakları savunucusudur. Daha önce gıda ve sulardaki kimyasal madde kalıntıları ve bunların insan sağlığına etkileri gibi konularda araştırmalar yaptı. Bülent Şık aynı zamanda Akdeniz Üniversitesi’nde akademisyen olarak ve üniversite bünyesindeki Gıda Güvenliği ve Tarımsal Araştırmalar Merkezi’nde Teknik Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. 2016 yılında Barış için Akademisyenler tarafından yayınlanan barış bildirisine imzacı olan Bülent Şık, bu sebeple Kasım 2016’da 677 sayılı KHK ile görevinden uzaklaştırıldı. Barış bildirisine imza attığı için hakkında “terör örgütü propagandası” yapmak suçlaması ile geçtiğimiz yıl dava açıldı ve İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılaması devam ediyor.

2011 ile 2016 yılları arasında, Sağlık Bakanlığı tarafından Kocaeli, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ ve Antalya illerinde kanserojen kimyasalların toprağa, yeraltı ve yerüstü sularına, çeşitli gıdalara ve havaya ne ölçüde karıştığı ve bunun insan sağlığı açısından nasıl bir risk oluşturduğunu belirlemeye yönelik kapsamlı bir halk sağlığı çalışması yürütüldü. Bülent Şık da bu çalışmada görev alan akademisyenlerden biriydi. 2016 yılında Barış için Akademisyenler tarafından yayınlanan barış bildirisini imzaladıktan sonra araştırma projesinden ayrılmaya zorlandı.

İlerleyen dönemde Sağlık Bakanlığı’nın araştırma bulgularını açıklamadığını ve halk sağlığını koruyucu herhangi bir önlem almadığını fark eden Bülent Şık, araştırma sonuçlarını halka açıklamaya karar verdi. 16 ile 19 Nisan 2018 tarihleri arasında Cumhuriyet gazetesinde bulgularını açıklayan dört günlük bir yazı dizisi yayınladı.

Sağlık Bakanlığı’nın suç duyurusunda bulunması üzerine Bülent Şık aleyhine soruşturma açıldı ve iddianame hazırlandı. İddianame önce Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yazılmış ancak ilgili mahkeme iddianameyi geri göndermişti. Daha sonra Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nca hazırlanan ve savcı tarafından mahkemeye sunulan iddianame kabul edildi. Bülent Şık’ın “göreve ilişkin sırrın açıklanması”, “yasaklanan bilgileri temin” ve “yasaklanan bilgileri açıklama” suçlamalarıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 7 Şubat 2019 tarihinde saat 10.45’te Çağlayan Adliyesi’nde görülecek.

Ceza davasının yanı sıra yakın zamanda Bülent Şık aleyhine sosyal medya paylaşımları sebebiyle “terör örgütü propagandası” yapma suçlamasıyla bir soruşturma daha açıldı. İnsan hakları savunucusu, 5 Ocak 2019 gününde ifade vermek üzere savcılığa çağrıldı. Savcılıkta kendisine Bianet’te yayınlanan ve silahlı çatışmanın çevre ve halk sağlığına  olumsuz etkilerini ele aldığı dört adet yazısı hakkında sorular soruldu. Ayrıca Türk Tabipler Birliği tarafından yayınlanan ‘Savaş bir Halk Sağlığı Sorunudur’ isimli basın bildirisini sosyal medya üzerinden paylaşmış olması da soruşturma dosyasında yer aldı. Savcılığın ilerleyen haftalarda soruşturma dosyası hakkında bir karara varması bekleniyor.

Front Line Defenders, Bülent Şık’a karşı yöneltilen dava ve suçlamalardan büyük endişe duymakta ve bunların yalnızca kendisinin meşru ve barışçıl bir şekilde yürüttüğü insan hakları faaliyetlerine ilişkin olduğuna inanmaktadır.