Back to top

Vaka Bilgisi: Orhan Kemal Cengiz

Durum: 
Yurtdışı Yasağı
Vaka hakkında

24 Temmuz 2016 günü terör bağlantılı suçlarla gözaltına alınan Orhan Kemal Cengiz İstanbul Vatan'daki Emniyet Müdürlüğünden serbest bırakıldı. Ancak insan hakları savunucusuna yurtdışına çıkış yasağı kondu.

Download the Urgent Appeal (PDF)
 

Orhan Kemal Cengiz hakkında

Orhan Kemal Cengiz

Orhan Kemal Cengiz bir insan hakları savunucusu, avukat ve gazeteci. İfade özgürlüğü, ekonomik sosyal ve kültürel haklar ve azınlık haklarının korunması ve işkencenin önlenmesi gibi konularda çalışan İnsan Hakları Gündemi Derneği ve Türkiye'deki hükümet dışı kuruluşlara destek sağlayan Sicil Toplum Geliştirme Merkezi gibi insan hakları kuruluşlarının kurucuları arasında yer alıyor. Orhan Kemal Cengiz ayrıca Kürt meselesinden Ermeni soykırımınıa kadar insan haklarıyla ilgili birçok konuda yazılar yazan tanınmış bir gazeteci. Orhan Kemal Cengiz halen uzun süredir devam eden Kürt-Türk çatışmasının barışçıl çözümü için uğraş veren ama 28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır'da öldürülen avukat Tahir Elçi'nin avukatlığını yürütüyor.

28 Temmuz 2016
İnsan hakları savunucusu Orhan Kemal Cengiz'e yurtdışı yasağı

Terör bağlantılı bir suçlamayla gözaltına alınan Orhan Kemal Cengiz 24 Temmuz 2016 günü dört gündür gözaltında tutulduğu İstanbul Emniyet Müdürlüğünden serbest bırakıldı. Ancak insan hakları savunucusuna yurtdışına çıkış yasağı getirildi. 

Download the Urgent Appeal (PDF)

Orhan Kemal Cengiz Türkiye hükümetince terörist olarak ilan edilen Fethullah Gülen'in önderliğindeki bir örgüte üye olduğu iddiasıyla suçlanıyor. Fethullah Gülen Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimini örgütlemekle suçlanıyor.24 Temmuz'daki savcılık sorgusunda Cengiz'e yalnızca 2014 yılında Twitter'dan yaptığı ve yöneltilen suçlamayla hiçbir bağlantısı olmayan  paylaşımlarıyla ilgili sorular soruldu. Davanın ne zaman balayacağına dair henüz hiçbir bilgi bulunmuyor.

Orhan Kemal Cengiz 21 Temmuz 2016'da İstanbul Atatürk Havalimanında gözaltına alındı ve burada üç saat tutulduktan sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesine nakledildi. Neden gözaltına alındığına dair kendisine hiçbir açıklama yapılmayan insan hakları savunucusu doğrudan parmaklıklar ardına kondu. Orhan Kemal Cengiz'le birlikte eşi de gözaltına alınsa da, birkaç saat sonra serbest bırakıldı.

Polisler geldiğinde Cengiz ve eşi, İngiltere'ye gitmek üzere uçaklarını bekliyordu. Orhan Kemal Cengiz İngiltere'ye bir yıl önce vahşice öldürülen Kürt avukat anısına kurulan Tahir Elçi Vakfı'nın düzenlediği bir konferansa katılmak üzere gidiyordu.

Türkiye'de ordunun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı devirmek için giriştiği darbenin başarısız olmasınının ardından hükümetin insan hakları savunucuları ve sivil topluma karşı yürüttüğü kapsamlı baskı operasyonu sonucunda insan haklarının durumu hızla kötüleşiyor. Hükümeti ve politikalarını eleştiren seslere yönelik baskılar 20 Temmuz 2016'da ilan edilen olağanüstü halle birlikte daha da şiddetlendi. Front Line Defenders özellikle ülkede ifade, kanaat ve toplanma özgürlüğüne yönelik ağır kısıtlamalardan büyük kaygı duyuyor çünkü bu sınırlamalar ülkenin insan hakları savunucularının meşru ve barışçıl çalışmaları üzerinde ciddi bir olumsuz etkiye yol açabileceğine inanıyor.

Front Line Defenders insan hakları savunucusu Orhan Kemal Cengiz'e doğrudan Türkiye'de yürüttüğü meşru ve barışçıl insan hakları çalışmaları sebebiyle yöneltilen suçlamaları ve uygulanan yurtdışı yasağını kınamaktadır. Örgüt ayrıca, insan hakları savunucularına, gazeteciler ve avukatlara baskı ve yargısal taciz uygulamalarının ısrarle devam ettiği Türkiye'deki insan hakları durumuyla ilgili ciddi endişe duymaktadır.

Front Line Defenders Türkiyeli yetkilileri aşağıdaki konuları uygulamaya teşvik etmektedir:

1. Orhan Kemal Cengiz'e, sadece meşru ve barışçıl insan hakları çalışmaları sebebiyle yöneltildiğine inanılan suçlamalar derhal düşürülmelidir;

2. İnsan hakları savunucusuna konan yurtdışı yasağı kaldırılmalıdır;

3.Türkiye'deki tüm insan hakları savunucularının meşru insan hakları faaliyetlerini her türlü şart altında misilleme korkusu olmaksızın ve hiçbir kısıtlamaya maruz kalmadan yürütebilmeleri garanti altına alınmalıdır.